Üçünbiri

İstanbul

Posted In: , , , , . By ctrl+alt+del

Trafiğe takmış durumdayım.
Yazın heryer sakindi bi nebze de olsa, şimdi sürekli heryer kilitli, anlaşılır gibi değil. Evimle ofisin arasındaki güzergah Sayrayıcedit-Altunizade şeklinde.
Hadi sabahları köprü trafini anlarım da artık günün her saati aynı yoğunluk, tüm köprü yolları tıkalı.
Üstüne birde bizim Türk insanının tuhaflıkları.
Yol kenarında boş araziyi bulan süper-lüx konut dikiveriyo ya heryere. İşte onlar gözüme çok batıyo. Dar yolların kenarında tuğla yığınları, kum birikintileri ki accık yağmur yağdımıydı hepsi çamur olup daha da pis bir görüntü oluyo.
Bir de iş çimento dökmeye geldimi vay halimize;
Yolun ortasında koca bir çimento döndürgeci, üstünde devasa çimento basma hortumu, geç geçebilirsen.
Acaba belediyeden izin alınıyomu bu işler için. Aksi taktirde, kim size yolu işgal etme hakkını veriyo, etrafı kirletme hakkını nasıl buluyorsunuz kendinizde?
Aslında öyle bi zihniyet var mı acaba? "biz bunları yapmak için izin almalıyız şeklinde"
Birde bir kaldırım, bir doğalgaz projesi yapılmaya başlandımı mahallende bittin demektir. Çünkü, biliyosundur ki, o kazılan yerler için birkaç taşeron sırada bekliyodur ve hepsi sırası geldiğinde bi açacak bakacak ne var burda diye.
Bir çukur 8 kere açılmadımı kapanmaz bizim ülkede.
Valla bazı konularda yabancı ülkeler hakkaten bizim önümüzde ya, işte bu da onlardan biri.
Ben o manada birtek Almanya' yı biliyorum. Adamların kaldırımları 50 yıllık. Baştan yaparken ne gerekiyorsa yapmışlar. Tüm sokaklarda dijital park sistemi var ve yer yer elektronik tabelalarda o dakikada tüm şehirdeki ve o sokaktaki parkomatların durumunu takip edebiliyorsun.
Düşünüyo adamlar birşeyi yaparken tabi...

 

Bütün gün mırıldadım, aklımda sadece 2 şarkı vardı ve bütün gün ikisi döndüler durdular beynimde.
İçimden tüm gitar efektlerini yapabiliyomuşum meğer, deneyin sizde.
Azğımla ama hiç ses çıkarmadan, diririrrirrü ve lililililüüüüü şeklinde çaldım durdum gitarları. Parçalardan biri Yavuz Çetin' in " Fanki Tonki Zonki" si ve diğeri de Stevie Ray Vaughan' ın "Pride and Joy" u.
Hatta yolda otobüste bile çalıyodum, virtüözüm ben.
Eve gelince lem dedim kendi kendime "acaba nasıl çaldım?".
Üşenmedim dinledim, nerdeyse birebir çalmışım.
Buda bööle bişey işte...

 

Siyasetten hiç anlamam

By ctrl+alt+del

İki gün önce 10 Kasım' dı. Atatürk' ten bahsetmicem.
Aklıma takılan neden Suriyeli herifin birine "Devlet Nişanı" veya " Devlet şeref Madalyası" verilmiş olması. Niye ki?
Yıllarca Suriye, su konusunda başımıza dert olmamış mıdır? Suriye ile ilişkilerimiz iyi olsa ne olur? Olmasa ne olur?

Diğer bir konu da;

Şu bizim "esir alınan", (kaçırılan değil yani, asker onlar) askerlerimizi neden gidip DTP li milletvekilleri geri aldılar, birde ortada hiçbişey yokmuş gibi PKK lı teröristlerle el sıkışıldı falan, ne haysiyetsiz insanlarsınız siz!!!!

Demeye kalmadan, meçhul şahsiyetlerin zaten PKK kamplarında eğitilmiş olduğu haberleri ortaya çıktı.
Şimdi kimde kabahat? Bu insanlarda mı, yoksa bunları Ankara' nın sınırlarına vekil sıfatıyla sokan seçmende mi?

Yoksa doğuda, hala bir köyde elektriksiz yaşamaya çalışan, okuluna gitmek için kilometrelerce yol yürümek zorunda olduğu için evinde davarını yetiştirip onla geçinmeye çalışan, TÜRK insanında mı ki, onlar mıdır bu insanlara vekil sıfatı yakıştıran?Neyse....

Birde bizimki gitti Bush la izin almak için konuştu ya, sonucunda "yüce Amerikan teknolojisi" bize yardım etmeye karar verdi ki o yüce teknoloji nedense pentagona uçak düşerken pek bi işe yaramamıştı :))

Tamam diceksiniz ki, uydu görüntüsü verecekler bize, anlık hemide; düşen uçakla çok alakası yok.... biliyom merak etme, dokundurdum accuk!!

 

İlk Yazı

By ctrl+alt+del

Efendim, benimde kendime ait bir blogum olsun istedim durdum. Ama pek ayrıntıcı ve seçici bi tip olduğum için, ne yaptıysam kendime beğendiremiyorum.
Farklı olmalı diyip duruyorum, kendi kendime.
Tuki ile konuşmalarımız ve beni gazlaması sonucu, onun ittirmeleriyle artık bişeyler yazmam gerektiğine inandım.
Tabiki buna gereklilik dersem eğer, birilerinin bi işine yarıyo olması gerekir ki , yok ööle bişey.
Kafamdaki şu; kafama takılan, bu niye böyle diyipde küfrettiğim, eleştirdiğim, çok sevdiğim konuları burda sana anlatmayı düşünüyorum.
Biliyorum bunu okurken " banne lan" diyeceksin, belki hiç bu kısma kadar bile gelmeyeceksin. Peki ya diğerleri? Ha, sorarım sana okuyan varsa ve ilgileniyosa?
O zaman sana üçünbiri cicim...
Farkettin değil mi, nasılda bağladım blogumun adı ile amacını.
Hala anlamadıysan özetliyim. Yukarda bahsettiğim paylaşım amaçlarına katılırsan üçünbiri çekecez, nasıl?
Katılırsan yorum yazarsın, belki sende çekersin hareketini; katılmazsan bana hareket çek, inan umrumda olmaz....